Türkiye, kültür varlığı kaçakçılığına karşı sürdürdüğü etkili mücadele sayesinde, Anadolu’dan koparılan bazı eserlerin gönüllü olarak iadesini gerçekleştirmeye başladı. Yıllar önce Amerika Birleşik Devletleri’ne yasa dışı yollarla götürülen Büyük İskender’in heykel başı, yaşamını yitiren ABD’li koleksiyonerin çocuklarının “Türk hükümeti peşimizi bırakmaz” ifadesiyle başvuruda bulunmasının ardından Mayıs 2024’te Türkiye’ye geri iade edildi. Bu eser, Ankara Kültür Yolu Festivali çerçevesinde Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen ‘Kaçış Yok’ sergisinin en önemli ögesi haline geldi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanlığı, 2023 yılı itibarıyla ilk sekiz ayda yasa dışı yollarla yurtdışına çıkarılan 36 eserin Türkiye’ye geri dönüşünü sağladı. 2018 yılından bu yana ise toplam 7 bin 840 eser, vatanına kazandırılmış durumda. 2002 yılından itibaren ise toplamda 12 bin 155 kültürel varlık, Türkiye’ye iade edildi. Türkiye, uluslararası düzeyde yaptığı anlaşmalar ile kültürel mirasını koruma konusundaki kararlılığını göstererek bazı eserlerin gönüllü iadesini teşvik etmeyi başardı.
Büyük İskender heykel başının iade süreci, yaşamını yitiren koleksiyonerin çocuklarının Türk hükümetinin takibi hakkında yaptığı değerlendirmelerle başladı. Eser, Ankara Kültür Yolu Festivali kapsamında Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen ve Türkiye’ye geri kazandırılan eserlerin yer aldığı ‘Kaçış Yok’ sergisinin merkezi parçası oldu. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sergi esnasında bu süreci anlatarak, Anadolu kökenli eserlerin illegal olarak edinilmesinin sonuçları hakkında bilgi verdi.
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Bülent Gönültaş, eserin iade sürecinin ayrıntılarını paylaştı. Gönültaş, eserin M.S. 2’nci yüzyıla tarihlendiğini vurgulayarak, varislerin Anadolu kökenli olabileceği endişesiyle Amerika’daki Dışişleri Bakanlığı temsilciliği aracılığıyla temas kurduklarını belirtti. Uzmanların detaylı incelemeleri neticesinde eserin Türkiye’ye ait olduğu belgelerle kanıtlandı ve varisler, gönüllü olarak iade kararına ulaştı.
Gönültaş, Türkiye’nin dünya genelinde kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadelesinde önemli bir konumda bulunduğunu ifade etti. Uluslararası komitelerdeki yöneticilik görevleri ve karar alıcı pozisyonlar, Türkiye’nin bu alandaki etkisini artırmaktadır. Ülkelerle yapılan ikili anlaşmalar sayesinde eser iadeleri daha kısa sürede ve hukuki temellere dayalı olarak gerçekleştiriliyor.
Bu çalışmaların yanı sıra, Türkiye’nin uzmanları ve yöneticileri, Balkan ülkelerine yönelik eğitim programları düzenlemekte. Gönültaş, bu yıl içinde pek çok Balkan ülkesine gidilerek eğitim faaliyetlerine katıldıklarını ve bu ülkelere de kültürel varlık kaçakçılığı hakkında bilinçlendirme sağladıklarını belirtti. Eğitim çalışmalarının bu şekilde sürdürülmesi, bölgedeki ülkelerde de bu konuda farkındalığın artırılmasına katkı sunmaktadır.