Çemişgezek ilçesinin gizli cenneti olarak anılan Tağar Çayı Vadisi’nin yukarı kesimlerinde yer alan sarp kayalara oyulmuş olan ‘Derviş hücreleri’ ve ‘İn delikleri’, koruma altında bir arkeolojik ve doğal sit alanı olarak dikkat çekiyor. Urartular dönemine ait olduğu düşünülen bu kaya odaları, 4 kat şeklinde 25 odadan ve her biri büyük pencerelerle aydınlatılan uzun koridorlardan oluşuyor. Ayrıca, yağmur sularını biriktirmeye yarayan doğal ya da yapay su depoları, iki kısımdan oluşmakta.
İlk kısma dışarıdan merdivenle erişim sağlanırken, ikinci kısmının girişi oldukça dar ve sonrasında uzun bir koridora çıkılıyor. İn deliklerinin en üst katındaki ‘Bey Odası’, çıkması çok zor bir alan olarak biliniyor ve burada taştan bir köşk ile bir havuz mevcuttur. Yıllar içinde tahrip olmuş olan bu yapının duvarlarında çeşitli yazıların bulunması, geçmişte define avcılarının hedefi haline geldiğini göstermektedir.
İn deliklerinin turizme kazandırılması için Tunceli Valiliği, Çemişgezek Kaymakamlığı ve diğer yetkili kurumlar tarafından bir proje çalışması başlatılmıştır. Bakımsız ve ulaşımı zor olan tarihi mağaraların daha erişilebilir hale gelmesi için Tağar Çayı üzerine 40 metre uzunluğunda bir asma köprü, dekoratif aydınlatmalar, çevre düzenlemesi ve bir kafeterya inşa edilmiştir. Artık ziyaretçiler, bu tarihi odalara rahatlıkla ulaşım sağlayabilecekler. Ayrıca, Tunceli Müzesi’nin desteğiyle iç ve dış cephelerdeki yazılar, tarihi dokuyu koruyacak şekilde silinecek.
‘İLÇEMİZİN EN ÖNEMLİ TURİSTLİK DEĞERİDİR’
İn deliklerinin ilçenin en kıymetli tarihi ve turistik değerlerinden biri olduğunu ifade eden Kaymakam Cüneyt Zor, “İn delikleri, Derviş Hücreleri olarak da bilinir ve Urartulardan kalma önemli turistik yapılardandır. Bu tarihi köşelerde bir kral odası da bulunmaktadır. Zamanla oluşan tahribatlar nedeniyle yenileme çalışmalarına ihtiyaç var. Kültür ve Turizm Bakanlığımız ile Valimizin rehberliğinde düzenlemeleri tamamlayacağız. İlçemiz köklü bir geçmişe sahip ve asma köprü projemiz ile kitap kafemizi tamamlayarak turistleri ağırlamayı hedefliyoruz. Asma köprümüz 40 metre uzunluğunda ve 2 metre genişliğindedir. 92 metrekare kapalı alanı olan kafeteryamız sayesinde kadınlarımız kendi evlerinde ürettikleri ürünleri burada satışa sunarak ekonomik gelir elde etme fırsatına sahip olacaklar.” şeklinde konuştu.
‘HERKESİN BURAYI ZİYARET ETMESİ LAZIM’
Bölgedeki vatandaşlardan Nazlıcan Aydın, “Odalar birbirleriyle bağlantılı ve uzun koridorlara sahiptir. Geniş pencereler, gün ışığını içeri alarak ortamı aydınlatıyor. Burayı birçok ziyaretçi geziyor; herkesin gelip görmesini öneriyoruz.” dedi.
Yapılan çalışmaların tarihi dokunun daha erişilebilir olmasını sağladığını belirten Mehmet Cem Özgül, “Ulaşım önceden oldukça güçtü. Yeni yapılan asma köprü sayesinde bu sıkıntı ortadan kalktı. Emek veren herkese teşekkür ederiz.” ifadelerini kullandı.
‘MUHTEŞEM BİR YER’
Ziyaretçilerden İlayda Yolcu, “Ben Hatay’dan geldim. Daha önce Urartu mağaralarına ulaşmak çok zordu, ama şimdi burada harika bir destinasyon alanı oluşturulmuş. Köprü ve kitap kafe gibi hizmetler yapılmış. Tarihi dokuya tanıklık ettikten sonra muhteşem doğada gezmek gerçekten harika. Herkesin burayı ziyaret etmesini şiddetle öneriyorum.” diye konuştu.