İspanya hükümeti, Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerin vatandaşlarının mülk edinerek oturum hakkı kazanmasına olanak tanıyan düzenlemeyi iptal etme kararı aldı.
Bu yeni tedbir, ülkedeki barınma krizine karşı bir çözüm arayışının parçası olarak görülüyor. İspanya’da eksik konut sayısının bu yıl 600 bine kadar ulaşacağı tahmin edilmektedir.
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, geçtiğimiz yıl yaptığı açıklamada, “Barınma bir yatırım aracı değil, anayasal bir haktır. Bu nedenle altın vize uygulamasını sonlandıracağız” demişti.
Bu açıklamanın üzerinden bir yıl geçmeden, 2 Nisan’da altın vize programının sona erdiği duyuruldu.
Yatırımcı vizesi olarak adlandırılan bu uygulama, İspanya’da en az 500 bin euro değerinde bir gayrimenkul satın alan AB dışı bireyler ve onların yakın akrabalarına oturum hakkı kazandırmaktaydı. Bu hak, aynı zamanda İspanyol vatandaşlığına başvuru için de bir fırsat sunuyordu.
İspanya’da yaşamak ya da çalışma zorunluluğu olmayan altın vize sahipleri, genellikle satın aldıkları mülkleri yazlık ev olarak kullanmakta ya da turistlere kiralamakta idiler.
Ülkenin, 2008 yılındaki finansal krizin ardından kaynaklarını artırma amacıyla altın vize uygulamasını hayata geçirdiği belirtildi. Ancak üzerinden geçen 12 yıl sonunda İspanya, yeni bir barınma ve kira krizi ile karşılaşmış durumda.
Gelirin yüzde 40’ı kiraya
2014-2024 yılları arasında İspanya’daki konut kiraları ortalama yüzde 80 oranında yükselmiştir. Bu artış, özellikle büyük şehirlerde ve turizm merkezlerinde daha belirgin hale gelmiştir. Aynı dönemde İspanya’nın turistik çekim alanlarına gelen ziyaretçi sayısı da rekor seviyeye ulaşınca, Airbnb gibi platformlar üzerinden konut kiralayan altın vize sahipleri tepkilerin odağı haline gelmiştir.
İspanya’da altın vize programından yararlanan yabancıların yaklaşık yüzde 90’ı emlak satın almak için sadece 6 şehri (Barcelona, Madrid, Malaga, Alicante, Balear Adaları ve Valencia) tercih ettiği için bu bölgelerdeki kira fiyatları önemli ölçüde artmıştır.
Bunun sonucunda, İspanya’daki ortalama bir kiracı, gelirin yüzde 40’ını kiraya harcamak zorunda kalırken, böylelikle İspanya, kira/gelir oranının en yüksek olduğu Avrupa Birliği ülkesi konumuna gelmiştir.
Oxford Üniversitesi’nden Lior Erez, yatırım vizesi ile İspanya’da oturum hakkı elde eden bireylerle ilgili olarak, “Altın vize yatırımcılarının oturum haklarını kazanmanın birkaç yolu mevcut. Bir şirket kurabilir veya büyük bir banka hesabı açabilirler. Ancak çoğu zaman emlak satın almayı tercih ettiler çünkü bu yolla kayıp yaşamazlar. Satabilecekleri bir mülk sahibi oluyorlar” açıklamasında bulundu.
İspanyol hükümeti, Ocak ayında konuyla ilgili olarak 12 maddeden oluşan bir plan açıkladı. Bu plan çerçevesinde, altın vize uygulamasının sonlandırılmasının yanı sıra tatil evleri için daha yüksek vergi, uygun fiyatlı konut sunan ev sahiplerine vergi indirimleri sağlanması ve inşaat süreçlerini hızlandıracak yeni yasaların çıkarılması gibi çeşitli kararlar alındı.
Bu kararlar arasında, İspanya’dan mülk almak isteyen AB dışı ülkelerin vatandaşları için hemen hemen yüzde 100 oranında vergi uygulanması ve Barselona’daki 10 bin kiralık turist evinin lisanslarının 2028 yılına kadar iptal edilmesi de yer aldı.
15 bine yakın yabancı altın vizeden faydalandı
2013 yılından bu yana, altın vize uygulamasından 15 bine yakın yabancı yatırımcı faydalandı.
İspanya’daki emlak arama platformu İdealista’nın verilerine göre, kiralık konut fiyatları son 12 ayda rekor seviyeye ulaşarak yüzde 11,5 artış göstermiştir. Çeyrek bazda artış oranı ise yüzde 3,9’dur.
Aralık 2024 itibarıyla İspanya’da evlerin kiralanma maliyetinin metrekare başına ortalama 13,5 euro olacağı öngörülmektedir.
Özellikle Madrid’de, kiraların 10 yıl öncesine göre artış oranının yüzde 91’i bulduğu bildirilmektedir.
Aynı zamanda, yeni konut inşaat maliyetlerinin son bir yıl içinde ortalama yüzde 7,6 arttığı, bazı bölgelerde ise bu artışın yüzde 15’leri aştığı ifade edilmektedir.
Şubat 2025 itibarıyla, ülke genelinde evlerin ortalama metrekare fiyatının 2 bin 311 euroya yükseleceği tahmin edilmektedir.
İspanya’da son yıllarda büyük şehirlerden daha küçük yerlere göç trendi yaşansa da, gençlerin yüksek kiralar ve konut fiyatları nedeniyle merkezden uzak ilçelere yönelmekte olduğu belirtilmektedir.
40’tan fazla kentte binlerce kişi sokağa çıktı
İspanya’nın Madrid ve Barselona gibi büyük şehirlerinde binlerce kişi, konut krizi ve yüksek kiraları protesto etmek amacıyla sokağa döküldü.
Özellikle son 10 yıldır İspanyolların en çok kaygı duyduğu konular arasında yer alan konut krizi, bu kez ülke genelinde 40’tan fazla farklı şehirde protesto edilmektedir.
Konut krizinin en yoğun yaşandığı Madrid ve Katalonya özerk bölgelerindeki kiracı derneklerinin organizasyonuyla gerçekleşen gösterilerde, “Konut krizine son verelim”, “Kiralarda yüzde 50 indirim ve rantçıların pazarlığına son” gibi mesajlar içeren pankartlar dikkat çekti.
Binlerce kişinin katıldığı gösterilerin en büyüğü Madrid ve Barselona’da yapıldı. Kiracı dernekleri, “ülke genelinde kiraların yüzde 50 düşürülmesini” talep etti ve istekleri karşılanmadığı takdirde “kira ödemeyerek greve gitme” çağrısında bulundu.
Kira fiyatlarının ve kiraların aşırı yükseklikten şikayetçi olan Madrid Kiracılar Derneği’nin Sözcüsü Valeria Racu, “Süresiz eylem kararı aldık. Ülke genelinde greve gitmeliyiz. Rantçıların durdurulması ve hükümetin harekete geçmesi gerekiyor. Kimse her 5 ya da 7 yılda bir (sözleşme yenileme zamanı) evini, mahallesini ve şehrini terk etmek zorunda değildir. Madrid’de 2025 yılında sözleşmesi sona erecek yarım milyon haneyi evde kalmaya ve direnmeye davet ediyoruz” şeklinde konuştu.
Kiraları ödememe grevine katılma kararlılıklarını ortaya koyan Racu, “Suçlu olan rantçılara ve sorumlu hükümete sesleniyoruz. Milyonlar bugün sokağa çıktı. Kiracıların gücünü gördüler. Eğer grev olursa, kiralar en az yüzde 30 düşecektir.” ifadelerini ekledi.