




Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen Türkiye Gastronomi Liseleri Projesi’nin tanıtım programına katıldı. Program, Etiler Turizm Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde düzenlenirken, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de etkinlikte yer aldı. Emine Erdoğan, programda kurulan Gastronomi Tarihi, Anne Reçeteleri ve Yedi Bölge Yedi Okul ile Gastronomi Liseleri Şef Kıyafetleri sergilerini Bakan Tekin ve şef Ömür Akkor’la birlikte gezdi. Bakan Tekin, tanıtımın ardından, Emine Erdoğan’a 1904 yılında Osmanlı Sarayı’nda misafirlere sunulan yemeğin menüsünü armağan etti. Programın sonunda proje yöneticileri, gastronomi araştırmacıları, şefler, STK temsilcileri ve lise öğrencisi şef adaylarıyla toplu bir aile fotoğrafı çekildi. Projenin amacı ve beklenen etkileri ile kurulacak liselerin Türk Mutfağına katkıları üzerinde duruldu. Erdoğan, etkinlik bitimi öğrencilerle birebir ilgilendi.
‘GASTRONOMİ LİSELERİYLE BU YOLCULUKTA GÜÇLÜ BİR GELECEĞE YELKEN AÇIYORUZ’
Emine Erdoğan, “Bu proje, her biri birer kültür elçisi olacak genç şeflerin yetişeceği bir vizyonun eseridir. 2021’de yayımladığımız Asırlık Türk Mutfağı kitabımız, uzun soluklu bir yolculuğun ilk adımıydı. Ardından ilan ettiğimiz Türk Mutfağı Haftası, binlerce yıllık kültürel hafızamıza can suyu oldu. Şimdi gastronomi liseleriyle bu yolculukta güçlü bir geleceğe yelken açıyoruz” şeklinde konuştu.
‘ZENGİNLİĞİN, EN GÖRÜNÜR OLDUĞU YERLERDEN BİRİ DE, ŞÜPHESİZ MUTFAĞIMIZDIR’
Erdoğan, “Anadolu, tarımın başladığı, ilk ekmeğin piştiği, zeytinin işlendiği bereket topraklarıdır. Binlerce yıllık tarih ve eşi benzeri görülmemiş bir kültür zenginliği ile iç içe olduğumuz için ne kadar şükretsek az. Bu zenginliğin, en görünür olduğu yerlerden biri de, şüphesiz mutfağımızdır. Topraktan tabağa uzanan zincirin halkalarını; tarih, kültür, bilim, estetik, sanat ve şifa oluşturur. Bu mirasa sahip çıkmak, onu dünyada hak ettiği konuma taşımak, hepimiz için bir ödev ve vefa borcudur” dedi.
‘YEMEK, BİR MİLLETİN KİMLİĞİDİR’
Emine Erdoğan, “Gastronomi, son yılların dikkat çeken alanlarından biridir. Hem turizmin ana motivasyonlarından biri haline gelmiş, hem de ünlü şeflerin katkılarıyla popüler bir kariyer seçeneği olmuştur. Bunun ötesinde gastronomi, devletlerin başvurduğu önemli bir kamu diplomasisi aracına dönüşmüştür. Çünkü yemek, bir milletin kimliği ve hikayesidir. Gastronomi, ülke algısını olumlu yönde etkilediği gibi milli kültürü de tanıtmakta etkin bir rol oynamaktadır. Türkiye’nin, gastronomi dünyasının kutup yıldızı olması gerektiğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
‘GASTRONOMİ LİSELERİ, ÇOK ÖNEMLİ BİR İHTİYACA CEVAP VERECEK’
Erdoğan, “Mutfağımız, her yönüyle başlı başına bir cazibe merkezi olma potansiyeline sahiptir. Bu büyük gücü dünyaya doğru stratejilerle tanıtmalıyız. Kültürel mirasın korunmasının en temel yolu, onu otantik dokusunu bozmadan yeni nesillere aktarmaktır. Bu bağlamda gastronomi liseleri, bu amaca yönelik önemli bir ihtiyaç olacaktır. Lise çağındaki gençlerimizi, mutfak sanatlarının yanı sıra malzemelerin ardındaki coğrafyayı ve tarihi deneyimleri öğrenmeleri için eğiteceğiz” dedi.
’12 BİN YILLIK BİR GASTRONOMİ HAFIZASINDAN BESLENECEKLER’
Erdoğan, “Türkiye’nin farklı bölgelerinde açılacak tematik gastronomi liseleri, öğrencilere yerel gastronomi unsurlarını öğretecek. 12 bin yıllık bir gastronomi hafızasından faydalanacaklar. Bu genç şeflerin gelecekte mutfağımızı uluslararası boyutta temsil edeceklerine inanıyorum” şeklinde konuştu.
‘EKOSİSTEM OLARAK GÖREN UYGULAMA ODAKLI BİR YAKLAŞIM ORTAYA KOYACAĞIZ’
Gastronomi Liseleri Projesi hakkında bilgi veren Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Bu proje, hem 12 bin yıllık Anadolu Mutfak hafızasını bilimsel literatüre dahil etmeyi hem de bu kültürü gelecek kuşaklara aktarmayı hedefliyor. Okullarımızda gastronomiyi tarladan sofraya kadar bir ekosistem olarak ele alacak bir yaklaşım sunacağız” dedi.
‘BİRLİKTE YAŞAMA KÜLTÜRÜNÜN KORUNDUĞU BİR GELECEK TASARIMI OLACAKTIR’
Tekin, “Öğrencilere, sadece uygulama becerileri değil, aynı zamanda bu uygulamaların toplumsal anlamını sorgulayabilme yeteneği de kazandıracağız. Gastronomi Liseleri, geçmişle gelecek arasında bir köprü işlevi görecek ve toplumsal dayanışmayı arttıracak bir yapı sunacak. Bu okullarda kurulacak her sofra, sadece yemeklerin değil, aynı zamanda birlikte düşünmenin ve üretmenin yeniden tasarlandığı bir alan olacaktır. Bugünkü proje, yalnızca gastronomi eğitimi değil, aynı zamanda birlikte yaşama kültürünün korunduğu bir geleceğin temellerini atıyor. Bu, Türkiye Yüzyıl Maarif modeli çerçevesinde öz değerlerine bağlı bir öğrenci profili oluşturma amacımızın önemli bir unsuru olacaktır” diye belirtti.