Kurban Bayramı’nın yaklaşmasıyla birlikte, binlerce kişi seyahat planları yapmaya başladı. Ancak artan trafik yoğunluğunun, yorgunluğun ve dikkatsizliğin, kazalara neden olabileceği uzmanlar tarafından ifade ediliyor. Sürücülerin yola çıkmadan önce en az 8 saat uyuması, her 2-3 saatte bir mola vermesi ve hız limitlerine riayet etmesi gerektiği vurgulandı. Mikro uyku ve yol hipnozunun ise fark edilmeden ölümlü kazalara yol açabileceği konusunda uyarılar yapılıyor.
Altur Denetim ve Akademi Müdürü Ahmet Taştekne, yaklaşan bayram tatili öncesi yolda yaşanabilecek yoğunluk ve riskler hakkında sürücüleri bilgilendirdi. Taştekne, “Önümüzdeki yıl 50’nci yılını kutlayacak olan Altur Turizm, yaklaşık 15 bin araç ve personeli ile sektördeki lider konumunu sürdürmeye devam ediyor. Sürücülerimiz sadece şoförlük yapmakla kalmaz, aynı zamanda yolcu güvenliği, araç bakımı, hava ve yol koşulları gibi unsurları göz önünde tutarak operasyonu yönetirler. Bu sebeple, onlara personel transfer operatörü demek daha uygun olacaktır. Altur Turizm, bu liderlik ve sorumluluğun bilincinde olarak 2017 yılında Türkiye Otomobili Sporları Federasyonu’ndan onay alarak personel transfer operatörlerini geliştirmek ve kazaları önlemek amacıyla Altur Akademi’yi kurdu” dedi.
‘PSİKOLOĞUMUZ TRAFİK STRESİYLE MÜCADELE EĞİTİMİ VERİYOR’
Taştekne, Altur Akademi’nin 2017 yılından bu yana trafik ve yol güvenliği konularında düzenlediği eğitimleri aktardı. “Şirketimizde bir psikolog görev alıyor. Psikologumuz, trafikte stresle başa çıkma, davranışsal konular ve personel iletişimi üzerine operatörlerimize düzenli eğitimler veriyor. Eğitim ve denetim ekibimiz, sahada genel denetimler de gerçekleştiriyor. Örneğin, sürücülerin sık kullandığı bir güzergahta yol çalışması varsa veya hava koşulları zorluysa, tüm operatörlerimizi sosyal medya ve elektronik iletişim kanallarından görsel ve yazılı uyarılarla bilgilendiriyoruz” şeklinde konuştu.
‘DİSK VE BALATA KONTROLLERİ İHMAL EDİLMEMELİ’
Uzun yola çıkacak sürücülerin araç hazırlığı konusundaki önemine dikkat çeken Taştekne, “Araç hazırlığı, lastik kontrolü ile başlar. Lastiklerin diş derinlikleri yeterli mi? Mevsime uygun lastikler tercih ediliyor mu? Ayrıca motor yağı, soğutma suyu, fren ve direksiyon hidroliği gibi sıvıların seviyeleri ve olası sızıntılar da kontrol edilmeli. Disk ve balata kontrollerinin yapılması önemlidir. Bu herkesin kendi başına yapabileceği bir işlem değildir. Sürücülerin cam silecekleri, far ve sinyal gibi uyarı sistemleri ile havalandırma sistemlerini de kontrol etmeleri gerekir” diye ekledi.
‘SÜRÜCÜLERİN YETERLİ UYKU ALMASI GEREKİYOR’
Yolculuk öncesinde sürücünün hazırlığının da önemli olduğunu belirten Taştekne, “Sürücünün en az 7-8 saat uyumuş olması gerektiğini öneriyoruz. Eğer yanında birisi varsa, yorgunluk belirtileri gördüğünde dinlenmesini önermeli. Seyahat sırasında her 2-3 saatte bir 15-20 dakikalık molalar verilmelidir. Bu molalarda kısa yürüyüşlerle kan dolaşımını hızlandırmak faydalı olacaktır. Mikro uyku, aşırı yorgunluk ve uykusuzluk nedeniyle aniden gerçekleşebiliyor ve sürücünün gözleri kapanıyor. Sosyal medyada izlediğimiz kazaların çoğunda sürücü, birkaç kez kısa süreli uyku sonrası gözünü açamayabiliyor ve bu da direksiyon ile pedal hamlelerinde kontrol kaybına yol açıyor” ifadelerini kullandı.
Taştekne, “Yol hipnozu çoğunlukla tek düze yollarda meydana geliyor. Bu, yorgunlukla ilişkilendirilebilir. Sürekli direklerin üzerinden geçerken, zamanla yarı hipnoz haline gelebilirsiniz. Sürücü hipnozdayken, yoldaki tabelaları ya da levhaları göremeyebilir. Bu, sürdüğünüz yolu hatırlamadığınız durumlara da sebep oluyor. Bir araba kullanıyorsunuz ama geçtiğiniz 10 dakikayı hatırlamıyorsunuz. Trafikten koptuğunuzda, eliniz ayağınız refleks olarak aracı kullanmayı sürdürüyor. Sonrasında aniden karşılaşılan bir tehlikeye hızlı bir şekilde yanıt veremediğinizde büyük kazalara neden olabiliyorsunuz” diye belirtti.
‘EMNİYET KEMERİ HAYAT KURTARIR’
Taştekne, “Emniyet kemeri, kaza anlarında savrulmayı ve ciddi yaralanmaları engelleyen hayati bir güvenlik ekipmanıdır. Araştırmalar, yaralanma ve ölüm oranlarının %50 oranında azaltıldığını göstermektedir. Cep telefonunu kullanan sürücüler, yani telefonla konuşan, mesaj okuyan veya gelen bildirimlere bakan kişiler, dikkati dağılmakta. Bu durum, tepki verme süresini önemli ölçüde düşürerek trafik kazalarının başlıca nedenlerinden birini oluşturuyor. Bu nedenle telefon kullanımı konusunda tüm operatörleri sürekli olarak uyarıyoruz” şeklinde konuştu.
‘2020 YILINDA TRAFİKTE ÖLÜM SAYISI 4 BİN 850’YDİ, ŞUAN 6 BİN 350’YE YÜKSELDİ’
Taştekne, Türkiye’de yaşanan trafik kazalarının %50’sinin hız ve aşırı hızdan kaynaklandığını belirtti. “Yapılan istatistiklere göre, Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, 2020 yılında trafik kazalarındaki ölüm sayısı 4 bin 850 iken, 2024 verilerinde bu sayı 6 bin 350’ye yükselmiştir. Bu, ölüm sayısında %25’in üzerinde bir artışa işaret ediyor. Yaralanma sayısı ise 225 binden 385 bine çıkmıştır. Bu durum, ölüm sayısının yaklaşık iki katı kadar yaralanmanın yaşandığını göstermektedir. Bu nedenle hız kuralları konusunda sürekli olarak uyarı yapmaktayız. Tüm operatörlerimizin hız limitlerine uyması ve yol çizgileri ile trafik levhalarına dikkat etmeleri büyük önem arz ediyor” dedi.
‘ANLIK DALGINLIK BİR ÖMRE MAL OLABİLİR’
Taştekne, “Gözünüz yolda, kulağınız ses de olsun. Emniyet kemerinizi takın, cep telefonunu kullanmayın. Bir anlık dalgınlık, bir ömre mal olabilme potansiyeline sahip. Altur ailesi olarak seyahate çıkacak tüm araç kullanıcılarına kazasız sürüşler ve hayırlı bayramlar dileriz” şeklinde sözlerini noktaladı.