Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonun tek hanelere indirilmesi hedefinin sürdüğünü vurguladığı açıklamasında, “Bu yıl sonunu 44-45 civarında bir rakamla kapatacağımızı öngörüyoruz. Hedefimizin biraz üzerinde bir rakam, çünkü hizmet enflasyonunda önemli bir katılık mevcut ve bu katılığın aşılması zaman alacak.” ifadelerini kullandı.
Bakan Şimşek, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) tarafından Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi iş birliğiyle düzenlenen Turizm Yatırım Forumu’na katıldı. Burada yaptığı konuşmada şu konulara değindi:
- “Türkiye, dünyada önemli büyüklükte ekonomilerden biri. Bölgedeki hızlı büyüyen ekonomiler arasında yer alıyoruz. Son yüz yıla baktığımızda Türkiye’nin ortalama reel büyümesi yüzde 4,8 civarında. Gelişmekte olan ülkeler arasında en hızlı büyüyenler arasında yer alıyoruz. Benzer ülkelerle kıyasladığımızda performansımız oldukça iyi. Türkiye, sadece büyük bir ekonomi değil, aynı zamanda hızlı büyüyen bir ekonomidir. Bu nedenle Türkiye’ye yatırım yapmanız gerekiyor. Altyapıyı önceliklendirdik. Son yirmi yılda yaklaşık 280 milyar dolar yatırım yaptık ve önümüzdeki 20-30 yıl içinde en az 200 milyar dolar daha yatırmak istiyoruz. Türkiye pazarı büyük, hızlı büyüyor, altyapısı da sağlam. Dünya Bankası’nın lojistik endeksinde 38. sıradayız, bu da 91 gelişmekte olan ülkeden daha iyi bir konumda olduğumuzu gösteriyor.”
“Enerjide dönüşüm, cari açığı kalıcı bir şekilde azaltacak”
- “Kara yolu ve hava yollarına yeterince yatırım yapıldı, havalimanları neredeyse üç kat arttı. Önceliğimiz demir yollarında. Sürdürülebilirlik ve rekabet gücü açısından bu önemli bir konu. Aslında karbon ayak izimizi azaltmanın yollarından biri demir yollarıyla ulaşımdır. Bu, rekabet gücümüzü artıracak. Şu anda önceliğimiz, organize sanayi bölgelerini, sanayi üslerini ve büyük merkezleri limanlara demir yoluyla bağlamaktır.” dedi.
Kapasite ağırlıklı olarak nükleer ve yenilenebilir enerjiye
- “Bundan sonra tüm ilave kapasitenin ağırlıklı olarak nükleer ve yenilenebilir enerjiden oluşmasını bekliyoruz. Türkiye’nin karbon ayak izini azaltma hedefimiz 2053 yılı itibarıyla net sıfır hedefine ulaşmaktır. Türkiye’ye yatırım yaptığınızda, yetişmiş ve kalifiye iş gücü konusunda bir sorun yaşamazsınız, bizden daha iyi bir konumda olmamız da büyük bir avantajdır. Ancak, sorunlarımız da mevcut. Türkiye’nin makro ekonomik zorluklarını aşmak için bir program uygulamaktayız. Birçok makro ekonomik sorun oldukça iyi bir noktaya gelmişken enflasyon hala sorun alanlarından biri. Ancak, enflasyonda kalıcı bir düşüş gözlemlenecek, ve 2025’te bu düşüş daha da güçlü bir şekilde devam edecek.” diye ekledi.
“Dezenflasyon en büyük öncelik”
- “Geçen yılın ortalarında cari açık önemli bir sorun teşkil ediyordu ve milli gelirin yaklaşık yüzde 5,5’ini buluyordu. Bu cari açık sürdürülebilir bir seviyede değildi. Bu açığı, milli gelire oran olarak yüzde 1’in altına düşürdük. Şu anda cari açık önemli bir endişe kaynağı değil, burada turizmin ve hizmet ihracatının etkisi büyük. Ayrıca, mal ihracatında da küçük bir artış gözlemleniyor, fakat esas olumlu gelişme, ithalatın bir miktar düşmesinden kaynaklanıyor. Bunun kalıcı hale gelmesi için yapısal dönüşüm şart. Enerjideki dönüşüm, cari açığı sürekli düşük seviyelerde tutacaktır. Cari açığın bu seviyelerde kalması, TL’de istikrar sağlamak demektir.” ifadelerini