Barselona’daki su tabancası eylemleri, Kanarya Adaları’nda açlık grevi, Venedik’teki yeni ücretler ve Yunanistan’daki yolcu gemisi sınırlamaları, Avrupa‘nın popüler turistik bölgelerindeki yerel halkın turistler karşısındaki tükenmişliğini gözler önüne seriyor. Uzun zamandır süregelen aşırı turizm endişeleri, corona virüsü nedeniyle sınırların kapatılmasıyla daha da belirginleşmişti. Pandemi sonrası dönemde kalabalıkların geri dönüşü, halkın tepkilerini artırdı. Bu yaz, yerel halk, karşıt tutumlarını daha gür bir sesle ifade etmeye başladı.
Kopenhag İşletme Okulu’nda turizm profesörü olan Sebastian Zenker, artan protestoların ve “Yeter artık” diyen insanların sokaklara dökülmesinin dikkat çekici olduğunu belirtti. Temmuz ayında Barselona’da düzenlenen yüksek profilli gösterilerde, protestocular su tabancalarıyla eylem yaptı ve turistleri restoranlara sığınmaya zorladı. Yerel halkın, “Kitle turizmi şehri öldürüyor” ve “Turistler evlerine dönsün” yazılı pankartlar taşıdığı gözlemlendi. Bazı gruplar tarafından kaleme alınan bir manifestoda, kruvaziyer terminallerinin ve havaalanı faaliyetlerinin azaltılması, kısa süreli kiralamaların yasaklanması ve kamusal kaynakların turizm tanıtımında kullanılmaması gerektiği vurgulandı.
Pandemi Sonrası Dönüş
BM Turizm Örgütü raporlarına göre, küresel turizmin bu yıl pandemi sonrası toparlanması bekleniyor. Uluslararası destinasyonlar bu akınla başa çıkmaya çalışırken, Avrupa’da kaygılar artmış durumda. Resmi turizm istatistikleri, İspanya‘nın bu yılın Temmuz ayına kadar 53 milyonun üzerinde ziyaretçi çektiğini ortaya koyuyor; bu da 2023 yılına göre yüzde 12’lik bir artış anlamına geliyor. Toronto Metropolitan Üniversitesi’nde konaklama ve turizm yönetimi profesörü Rachel Dodds, pandemi sonrası turizmin özellikle yeniden düşünmeyen bölgelerde daha da kötüleşeceği konusunda uyarılarda bulundu.
Şehirlerdeki Sıkıntılar
Pandeminin getirdiği kapanma ve seyahat kısıtlamaları, birçok şehirde turist eksikliği yaşanmasına neden oldu. Ancak, talep gören yerlerde yaşayanlar daha sakin ve kalabalıktan uzak bir yaşam deneyimleme fırsatı buldular. Sustaining Tourism adlı danışmanlık firmasını yöneten Dodds, yerel liderlerin, turizmin sonuçlarından rahatsızlık duymalarına rağmen, ziyaretçileri geri kazanmak için sürdürülebilir bir model oluşturmaktan çok, daha fazla para kazanma yolları aradıklarını dile getirdi. Birçok destinasyon, turizm karşıtı olmadıklarını belirtse de, kontrol altında tutmaya yönelik adımlar atmaya çalışıyor.
Yunanistan Başbakanı, önümüzdeki yıl itibarıyla yaz sezonunda Santorini ve Mikonos gibi popüler bölgelere gelen yolcu gemilerine 20 euro vergi getirileceğini açıkladı. Reuters haberlerine göre, Santorini’nin belediye başkanı, gemiyle gelen ziyaretçiler için günlük 8 bin kişi sınırı getirilmesini önerdi. Yerel halk, kısa süre içinde adaya akın edenlerin uzun süreli konaklamalarda yeterince rezervasyon yapılmamasından rahatsız olduklarını ifade ediyor.
Kruvaziyer sektörü, Yunanistan ekonomisi için önemli bir unsur olarak değerlendiriliyor. Uluslararası Kruvaziyer Hatları Birliği, bu yeni vergi uygulamasının kruvaziyer turizminin tek yönlü odaklanmasına neden olabileceğini belirterek, hükümete bu uygulamayı ertelemeleri çağrısında bulundu.
Venedik, geçen yıl 3.5 milyon gecelik ziyaretçi sayısına ulaştığı dönem boyunca, nisan sonu ile temmuz arasında günübirlik turistler için 5 euro ücret denemesi yaptı. Şehir, ayrıca rehberli tur grupları için kişi sınırlaması ve hoparlör yasağı uyguladı. Cornell Üniversitesi’nde sürdürdüğü programın yöneticisi Megan Epler Wood, bu tür protestoların, halkın turistlerle yaşadığı sorunları dile getirmeye yönelik bir yol olduğunu belirtti. Epler Wood, birçok şehrin, uygun fiyatlı konutların artışı ve çevresel sorunlar gibi daha büyük endişeleri bulunduğunu vurguladı.
Ekonomik Çıkarlar
Hükümetler, turizm konusunda farklı çıkarlar izliyor. Avrupa Birliği, turizmin gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 10’unu oluşturduğunu belirtirken, Avrupa Seyahat Komisyonu’nun raporuna göre, yılın ilk yarısında ülkeye gelen yabancı ziyaretçi sayısı, 2019 düzeylerini aşmış durumda. Bu yıl, ziyaretçilerin 800 milyar euro’dan fazla harcama yapması bekleniyor. İspanya, Yunanistan, İtalya ve Fransa, bu harcamaların en büyük artışını yaşayacak ülkeler arasında yer alıyor.
New York Üniversitesi’nde profesör olan Christopher Gaffney, hükümetlerin, turistleri büyük bir ekonomik gelir kaynağı olarak görmesi nedeniyle, yerel halkın hayat standartları üzerindeki etkilerini göz ardı edebileceğini ifade etti. Bu durum, sessizlik, sokaklarda özgürce hareket edebilme, kültürel alanlara erişim ve uygun fiyatlı konut gibi unsurların kaybını beraberinde getiriyor.
Aşırı Turizmin Etkileri
Sürdürülebilir Turizm Varlık Yönetimi Programı, alınan vergi ve harçların ziyaretçi akışını azaltmada etkili olmadığını gösteren araştırmalara yer veriyor. Reuters’ın haberine göre, Venedik’teki günübirlik gezi ücretine karşı çıkanlar, kentin hala yoğun bir turist akını ile karşılaştığını belirtti. Yetkililer, bu uygulamanın gelecek yıl daha yüksek fiyatlarla tekrar devreye alınacağını duyurdular. Dodds, şehri ziyaret etmek isteyenlerin ek ücretlerin caydırıcı etkisi olacağını düşünmediğini vurguladı.