Urla’da yaşayan Nedim Artun, 1999 yılında mezbahada kasaplık yaparken dana sinirinden kamçı üretimini öğrenmiş ve bu geleneği 26 yıldır yaşatmaktadır. Mezbahalarda atılan dana sinirini temizleyerek kurutan Artun, bunu saç örgüsüyle biçimlendirip deri süslemeleri ekleyerek sanat eserlerine dönüştürüyor. 2022 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından ‘kamçılı imalat’ dalında ‘Geleneksel El Sanatları Sanatçısı’ unvanını almış olan Artun, Türkiye’nin tek tescilli kamçı ustası olma özelliğini taşımaktadır.
‘KENDİ İMKANLARIMLA KAMÇI ÜRETMEYE ÇALIŞTIM’
Urla mezbahasında çalışırken, kasap ustalarının boş zamanlarda kamçı yaptığını gözlemlemiş olan Artun, bu konuda ustalardan yardım aldığını belirtiyor: “Kendilerinden rica ettim, Hasan Dağ ve Hüseyin Cengiz Kapan ustam bana çok destek oldu. Bu işi geliştirerek deri işlemeyi de ekledim ve kendi imkanlarımla kamçı üretmeye çalıştım. Bugünlere kadar geldik” şeklinde konuştu. Artun, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kendisine verdiği ‘geleneksel el sanatları sanatçısı’ unvanını da vurguluyor.
‘KAMÇILARIM ŞİDDET AMAÇLI SATILAMAZ VE KULLANILAMAZ’
Kamçı yapımının unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer aldığını söyleyen Artun, “1999’dan beri bu işi sürdürdüm. Yurt dışından da talep aldım; Balkanlar, Avrupa ve Afrika ülkelerinin yanı sıra Orta Doğu’da Hindistan’a da kamçı gönderiyorum. Ancak genel olarak eserlerimi Türkiye’deki illere ulaştırdım. Kamçılarım görsel, aksesuar ve dekoratif amaçlı kullanılan ürünlerdir. Kesinlikle şiddet amaçlı satılamaz ve kullanılamaz. İş yerleri, köy odaları, müzeler gibi birçok mekana eserlerimle katkıda bulundum” diye ekliyor.
‘KAMÇIYI DANA SİNİRİNDEN YAPAN TESCİLLİ TEK USTAYIM’
Kamçıyı dana sinirinden üreten Türkiye’deki tek tescilli usta olduğuna dikkat çeken Artun, “Ülkede başka kamçı ustaları mevcut. Kızılcık ve kestane ağacından, demirden ya da plastikten kamçı yapan ustalar var. Ancak mezbahalarda atılan dana sinirinden kamçı yapan yalnızca ben varım” ifadelerini kullanıyor. Kamçı yapım sürecine ilişkin detayları da aktaran Artun, “Dana sinirini mezbahada bir kenara ayırıp temizliyorum. İkiye böldükten sonra kamçı haline geliyor. Temiz suyun içinde beklettikten sonra saç örgüsünü yapıyorum. Yaz aylarında yaklaşık 5 günde, kış aylarında ise 15 günde kuruyor. Kuruduktan sonra, öğrendiğim teknikle süslemesini tamamlıyorum” diye belirtiyor.
‘UNUTULUP KAYBOLMASINA ÜZÜLÜRÜM’
Sanatını genç nesillere aktarmak isteyen Artun, “Öğrenmek isteyen herkesin kapısı her zaman açık. Büyük oğluma bu sanatı öğrettim ve diğer gençlerle de paylaşmak istiyorum. Unutulup kaybolmasına gerçekten üzülürüm. Benim alanım gibi birçok mesleğin yok olduğunu gözlemliyorum. Maalesef gençler yeterince desteklenmiyor” diye sonlandırıyor.