Donald Trump, sekiz yıl önce ABD Başkanı olarak Suudi Arabistan’a gerçekleştirdiği ilk ziyaretinin üzerinden geçen süreyi değerlendirdiğimizde, birçok şeyin beklenmedik bir şekilde değiştiğini görebiliriz. Trump, o zamandan beri daha otoriter bir figür haline gelirken, ev sahibi olarak karşımıza çıkan veliaht prens ve fiili Suudi hükümdarı Muhammed bin Selman (MBS), ülkesini uluslararası sahnede daha etkili bir güç haline getirmeyi başardı.
Suudi Arabistan’ın en çok bilinen imajı, sadece muazzam zenginliği değil, aynı zamanda siyasi baskı ve kadınların maruz kaldığı ayrımcılıktır. Krallık, dini aşırılıkçılığı yalnızca içki değil, dünya genelinde de yayarak terör ve şiddetle ilgili sorumluluklarını artırmıştır. Günümüzde Suudi Arabistan, hâlâ bir otokrasi niteliğini korurken, Veliaht Prens muhalefeti kabul etmemekte ve ülke içindeki muhalif sesleri bastırmaktadır. Ancak artık karşımızda daha önce bildiğimiz Suudi Arabistan yok.