

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, ikili ilişkiler ve uluslararası konular üzerine kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdi. Yapılan görüşmede stratejik iş birliğinin güçlendirilmesi, ikili ilişkilerin istikrarlı bir şekilde geliştirilmesi ile 2. Dünya Savaşı’nın tarihine dair doğru bir yaklaşımın korunması gibi önemli konularda ortak bir anlayışa ulaşılmıştır. Ayrıca, Birleşmiş Milletler’in (BM) otoritesinin savunulması gerektiği vurgulandı.
Şi Cinping, Çin-Rusya ilişkilerinin tarihsel altyapısını ve stratejik önemini ön plana çıkararak, “Tarih ve mevcut koşullar, Çin-Rusya ilişkilerinin derinleştirilmesinin yalnızca halklarımızın kalıcı dostluğunun gereği değil, aynı zamanda her iki ülkenin kalkınma hedefleri açısından zorunlu bir tercih olduğunu” belirtti.
Çin Devlet Başkanı, iş birliğinin sadece iki ülke için değil, küresel adaletin korunması, çok taraflılık ilkesinin savunulması ve uluslararası yönetişim sistemindeki reformlar için de gerekli olduğunu açıkladı. Şi, günümüzde artan tek taraflılık ve hegemonya girişimlerine dikkat çekerek, Çin ile Rusya’nın BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri olarak bu tehditlerle mücadelede özel sorumluluklara sahip olduğunu ifade etti.
Ekonomik ve teknolojik iş birliğine de değinen Şi, Çin ile Rusya’nın birbirini tamamlayan kaynak ve endüstriyel avantajlarını kullanarak ekonomi, ticaret, enerji, tarım, havacılık, uzay ve yapay zeka gibi alanlarda yüksek kaliteli ve karşılıklı yarar sağlayacak iş birliğini ilerletme çağrısında bulundu. Ayrıca, Kuşak ve Yol Girişimi ile Avrasya Ekonomik Birliği arasındaki entegrasyonun derinleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Eğitim, sinema, turizm, spor ve yerel yönetim iş birliği alanlarının da geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Vladimir Putin ise Rusya-Çin ilişkilerinin eşitlik ve karşılıklı saygı temelinde kurulu olduğunu belirterek, herhangi bir üçüncü tarafa karşı olmadıklarını ifade etti. Rusya’nın ‘Tek Çin’ politikasına olan bağlılığını tekrar dile getiren Putin, Tayvan meselesinde Çin’in tutumunu desteklemeye devam edeceklerini aktardı. Üst düzey temasların sürdüğünü ve ticaret, yatırım, enerji, tarım ile teknoloji alanlarındaki iş birliğinin güçlendirilmesi yönünde kararlılık gösterdiklerini ifade etti. ABD’nin yüksek gümrük vergisi politikalarını ‘mantıksız ve yasa dışı’ olarak nitelendirerek, bu sürecin uzun vadede en çok zararı ABD’nin kendisine vereceğini belirtti.
Her iki lider de, ‘Çin Halk Cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu Arasında; Çin Halkı’nın Japon İşgaline Karşı Direniş Zaferi, Sovyetler Birliği’nin Nazi Almanya’sı Karşısındaki Zaferi ve Birleşmiş Milletler’in Kuruluşunun 80’inci Yıl Dönümü Vesilesiyle Yeni Çağda Kapsamlı, Stratejik ve Eş Güdümlü Ortaklığın Derinleştirilmesine Dair Ortak Bildiri’yi imzaladı.
Görüşmelerin sonunda liderler, stratejik istikrar, uluslararası hukuk, biyogüvenlik, yatırım koruması, dijital ekonomi, karantina önlemleri ve sinema gibi farklı alanları kapsayan 20’den fazla iş birliği anlaşmasına imza attı.