Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’dan dönüş yolunda yaptığı uçuşta gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. Azerbaycan’ın Bağımsızlık Günü kutlamaları çerçevesinde Laçın’a gerçekleştirdikleri ziyareti tamamladıklarını belirten Erdoğan, “30 yıllık işgalin ardından özgürlüğüne kavuşan Karabağ’ı bir kez daha görmekten büyük mutluluk duyduk. Bu ziyaretle Laçın Havalimanı’nın açılışını Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile birlikte gerçekleştirdik. Hatırlatmak gerekirse; geçtiğimiz yıllarda Fuzuli ve Zengilan havalimanlarının açılışlarını da İlham kardeşimle yapmıştık. Artık Azerbaycan, Karabağ’ın her köşesinde kalkınma ve imar çalışmalarını sürdürmektedir. Bu çalışmalara Türk şirketlerinin katılımı da bizi gururlandırıyor. Özellikle Laçın Havalimanı’nın inşasında 10’dan fazla firmamız görev aldı” ifadelerini kullandı.
‘ÜÇ ÜLKE ARASINDA FİKİR TEATİSİ’
Erdoğan, Türkiye, Azerbaycan ve Pakistan üçlü istişare mekanizmasının ikinci zirvesinin Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif’in katılımıyla gerçekleştiğini belirtti. “Heyetimizdeki bakanlarımız, muhatapları ile bir araya gelerek ortak gündemlerimizi masaya yatırdı. Hem Azerbaycan hem de Pakistan ile her düzeyde yoğun bağlantılarımız ve iş birliğimiz mevcut. İlham Aliyev kardeşimle geçtiğimiz günlerde Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi ve Türk Devletleri Teşkilatı’nın Gayriresmi Zirvesi’nde görüştük. Geçtiğimiz hafta İstanbul’da ağırladığımız Pakistan Başbakanı ile de ikili konuların yanında bölgesel gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunduk. Ticaret, yatırımlar, enerji iş birliği ve gıda güvenliği gibi başlıkları ele aldık” dedi.
‘BARIŞ VE İSTİKRAR ÖNEMİ’
Azerbaycan’ın işgalden kurtarılan topraklarda imar çalışmalarının güçlü bir şekilde desteklendiğini vurgulayan Erdoğan, “Yıllarca süren acıların tekrar yaşanmaması ve Güney Kafkasya’da barışın sağlanması bizim için oldukça önemlidir. Azerbaycan ile Ermenistan arasında atılan adımları olumlu buluyoruz. Barış anlaşması üzerinde varılacak mutabakatın, bölgede istikrar sağlama konusunda önemli bir adım olacağına inanıyoruz. Bu sürecin hızlanarak tamamlanmasını umuyoruz. Savaşın galibi olan Azerbaycan’ın, bölgedeki barışın teminatı olduğunu görüyoruz” açıklamasında bulundu.
Erdoğan, Pakistan ile Hindistan arasındaki ateşkes kararını da memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, “Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif’i bu süreçteki serinkanlılığı için tebrik ediyorum. Taraflar arasında sağlıklı bir diyaloğun kurulması için ateşkesin getirdiği fırsatlardan en iyi şekilde faydalanılmalıdır. Güney Asya’da sürdürülebilir istikrar sağlanması için üzerimize düşeni yapmak konusunda kararlıyız. Azerbaycan ziyaretimizin bölgesel istikrar ve refaha katkı sağlamasını umuyorum” dedi.
‘ULAŞIM VE LOJİSTİKTEKİ ÖNEM’
Üçlü zirvenin ve Laçın Havalimanı’nın açılışının bölgedeki iş birliklerine katkısını değerlendiren Erdoğan, “Laçın, Karabağ’daki yeniden yapılanma sürecinde ulaşım ve lojistik altyapı açısından hayati bir öneme sahip. Laçın Havalimanı, bölgenin kalkınmasına katkıda bulunacak. Bu havalimanı turizm ve ticaret olanaklarını artıracak, uluslararası yatırımcıların bölgeye erişimini kolaylaştıracaktır. Savaş ve işgal izlerinin hızla silineceği yeni bir döneme giriyoruz. Karabağ’daki normalleşme sürecinin bir parçası olan bu adım önemli bir mesafe kat edecektir. Türkiye ve Azerbaycan olarak özellikle savunma, enerji, tarım ve hayvancılık alanlarında birçok alanda iş birliği yapıyoruz. Gıda güvenliği ise ulusal güvenlik açısından ana önceliklerimizden biridir. Salgınlar, su savaşları ve krizler, arz güvenliğinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye’yi bir üretim üssü haline getirme hedefimiz doğrultusunda çalışıyoruz” dedi.
‘İRAN’DAN DESTEK BEKLİYORUZ’
Erdoğan, Azerbaycan-Ermenistan barışı ve Zengezur Koridoru konusundaki sorulara da yanıt vererek, “Güney Kafkasya’da çatışma değil, barış görmek istiyoruz. Kalıcı barış, tüm taraflara yarar sağlayacak. Azerbaycan-Ermenistan arasındaki barış sürecini yakından takip ediyoruz. Zengezur Geçişi, Azerbaycan için önemlidir; bu aynı zamanda Türkiye’yi Türk dünyasına bağlayacak yeni bir hat olacaktır. Bu geçişin bir an önce açılmasının Kafkasya’daki ulaşım ve enerji altyapısını güçlendireceğini düşünüyoruz. Komşumuz İran’ın da bu süreçte destek vermesini bekliyoruz. Bütün bu gelişmeler, kazanç sağlayacak ve ülkeleri birbirine daha da yakınlaştıracaktır” ifadelerine yer verdi.
‘BARIŞ İÇİN GÜÇLÜ ÇABALAR’
Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında barış müzakerelerini değerlendiren Erdoğan, “Bu savaş yalnızca iki ülke arasındaki bir kriz değil, küresel çapta etkileri olan bir durum haline geldi. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, Moskova’da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüştü ve ikinci tur müzakerelerin İstanbul’da yapılması gerektiği vurgulandı. Bu durum, barış umudumuzu artırıyor. Barış için çabalarımızı sürdürmeye kararlıyız. İki taraf arasında bu fırsatları değerlendirmek gerektiğini düşünüyoruz. Daha fazla diyalog ve diplomasi ile bu büyük yangını söndürmek tüm insanlığın ve ülkemizin çıkarınadır” dedi.
‘KARDESLİĞE OLAN GÜVENMİZ ARTIYOR’
Erdoğan, PKK’nın fesih ve silah bırakma kararını ardından Suriye Demokratik Güçleri ile olan ilişkilerin önemini vurgulayarak, “Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerekiyor. Suriye Demokratik Güçleri’nin oyalama taktiklerine son vermesi şart. Güncel gelişmeleri dikkatlice takip ediyoruz. Türkiye, terörizmin etkilerinden arınma süreci yaşıyor ve bu konuda önemli mesafeler kat ettik. Amacımız, terör gruplarıyla mücadele etmek ve Türkiye’nin güvenliğini sağlamak. Tüm bu detaylara dikkat ediyoruz” ifadelerini kullandı.
‘YENİ ANAYASA SÖZÜMÜZ VAR’
Erdoğan, yeni anayasa çalışmaları hakkında ise şu bilgileri aktardı: “Yeni ve sivil bir anayasa hazırlamak, millete verdiğimiz bir sözdür. Bu konuda geri adım atmamız söz konusu değil. Seçimlerde birçok parti ve lider, ‘sivil anayasa’ vaadinde bulundu ama somut bir adım atmadılar. Bizim hazırlıklarımız mevcut ve bir altyapı oluştu. Görevlendirdiğimiz ekip titiz bir çalışma yürütecek. Siyasi çıkarların ötesinde, ‘Türkiye Yüzyılı’na uygun bir anayasa hedefliyoruz. Anayasa halkın tamamını kapsayan bir sözleşmedir ve burada en geniş uyumu sağlamak istiyoruz. Ne yazık ki, CHP’nin uzlaşmacı bir yaklaşımı söz konusu değil” dedi.
‘BİRİNCİL HEDEF 86 MİLYON İÇİN ANAYASA’
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamaları üzerine Erdoğan, yeni anayasanın amacının bireysel menfaat değil, 86 milyon vatandaş için olduğunu belirtti. “Bizim dikkate aldığımız bir tek konu var; o da aziz milletimize hak ettiği hizmeti sunmak. Herhangi bir siyasetçi için alan açmak gibi bir amacı kesinlikle taşımıyoruz. Bu anayasaya sahip çıkmak, Türkiye’nin geleceği için hayati önem taşımaktadır” dedi.
‘ENERJİDE YENİ MÜJDELER YOLDAYIZ’
Türkiye’nin enerji alanındaki çalışmalarına yönelik sorulara yanıt veren Erdoğan, “Enerji başarılarımızla yetinmeden yolumuza devam edeceğiz. Karadeniz’deki 75 milyar metreküplük doğal gaz keşfi, planlı çalışmalarımızın sonucudur. Türkiye artık enerji ithal eden değil, enerji keşfeden ve ihraç edebilecek bir ülke konumuna geçti. Her yeni keşif, enerji ticaret merkezi olma hedefine giden yolu açıyor. Avrupa’nın enerji sorunu göz önünde bulundurulduğunda, dışa bağımlılığın azaltılması hedefimizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Enerji alanında yeni müjdelerimiz de yolda” ifadelerini kullandı.
‘AİLE KURUMUNA YÖNELİK SALDIRILARLA MÜCADELE’
Erdoğan, nüfus krizine yönelik tedbirleri ele alırken, “Aile 10 Yılı vizyonumuz, sosyal ve kültürel anlamda köklü dönüşümler içeriyor. Nüfus konusunu hafife almamalıyız. Aile kurumuna yönelen saldırıların farkındayız. Aileyi büyütmek ve güçlendirmek zorundayız. Güçlü aile yapısı için öncelikle gençlerimizin karşılaştığı engelleri kaldırmalıyız. Yaşlı nüfus sorununu önleyici politikalarla karşılamak istiyoruz” şeklinde değerlendirdi.
‘AİLEYİ GÜÇLENDİRMEK EN YÜKSEL SORUMLULUĞUMUZ’
Türkiye’nin genç nüfus avantajının korunabilmesi için ailelerin desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, “Nüfusun yaşlanması, tüm ülkeler için sorun oluşturuyor. Bu süreçle ilgili önleyici politikalar geliştirmeliyiz. Mutlu evlilikler için teşvikleri artırmalıyız. Aile destek projelerimizi geliştirerek, aileyi güçlendirmeli ve korumalıyız. Doğurganlık oranlarını artırmak için gerekli tedbirleri alarak, geleceği şekillendirmeliyiz” dedi.