Bodrum Güllük (Mandalya) Körfezi’nde halen 3 marina faaliyet göstermekte. Geçtiğimiz hafta yeni bir marina projesi için ÇED olumlu kararı alındığı bilgisi gündeme geldi. Güllük’teki halk ise bu duruma karşı tepkili. Göcek’teki Ayten Koyu’nda daha önce planlanan küçük marina projesi, bakanlık tarafından sonlandırıldı. Ancak bu koyu kiralayanlar, 50 metre ve üzeri süperyatlara da hizmet verecek 3 kat büyüklüğünde yeni bir marina için yeni bir ÇED başvurusu yaptı. Marmaris Selimiye’de ise MUÇEV iskelesinin gerektiğinden daha da büyük bir kapasiteye çıkarılma planı askıya alındı ve bölgedeki 240 teknelik yeni marina için ÇED süreci başlatıldı. Ayrıca, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Datça Knidos Antik Limanı’na el koyma kararı alındığı da belirtildi.
Ulaştırma Bakanı, “Denizci toplum yaratacağız” açıklamasında bulundu. Ancak, bazı bakanların “Parası olmayan denize çıkmasın” yorumlarını duyduğunu belirtenler mevcut.
Son yıllara damgasını vuran yaratıcı haber başlıklarından biri “Tımarhanede bu hafta” oldu.
(Copyright: Şule Aydın.) Deniz tımarhanesinde yaşananları kısaca özetlemek gerekirse: ‘Denizdelileri’ adlı eğlenceli bir vloger, Marmaris’te “Kardeşim, çocuğunuza deniz sevgisini aşılamayın. Kazara denizci olursa, onu finanse edecek bir kaynağınız olmalıdır,” şeklinde bir uyarıda bulundu. “Tek fabrika yeterli olmayabilir,” diyerek bu durumun ciddiyetine dikkat çekti. Video bu tür ifadelerle dolu. İzleyiciler ise bu durumu gülümsemeyle karşıladı.
Ama internetteki ilan sitelerinde, satışta olan tekne sayısı son iki yıldır 800’ün altına düşmedi. Üç-beş yıl önce bu sayı 300-400 civarındaydı. Pandemi döneminde ise pazar o kadar hareketli hale geldi ki, satılık teknelerin sayısı 100-150’ye geriledi. Şu anda, popüler bir internet platformunda satılık 1562 tekne mevcut!
Ancak bu tekneleri satın almak isteyenler çok az. Teknesini satmak isteyen denizci dostlardan şu bilgileri edindim:
“Arayanlar, ilk olarak teknenin yıllık marina ücretini soruyor.”
Neden?
Sebepler oldukça basit: 2020 pandemisiyle birlikte her yıl 1000 – 1500 yeni tekne Türkiye’ye girdi. Bunun yanına Rusya-Ukrayna savaşı da eklenince, Akdeniz’deki Rus teknelerinin önemli bir kısmı Türkiye marinalarına yöneldi. Haliyle, en küçük marinaların kapısında bile 100-200 kişilik bekleme listeleri oluştu.
Yeni tekne sahipleri ve Rus müşterilerin baskısı, marina sahiplerini zor duruma düşürmekte. “Teknenizi çıkarın, sizden daha fazlasını ödeyeceğim,” diyen çok sayıda alıcı mevcut.
Sonuç ve sonuçlar: Marina ücretleri son birkaç yılda euro bazında her yıl yüzde 20-30 artmakta. Ayrıca kapıdaki bekleme listeleri de hala devam etmekte. Üstüne bir de devletin eklediği yüzde 20’lik vergi, konuyu daha da karmaşık hale getiriyor.
Akla ziyan durumlar
Ülkemizdeki girişimcilerin sayısı her geçen