


Ankara’da Bektaşi, Gürcü, Pomak ve Süryani Halklarının Zengin Dans ve Müzikleri Sahne Alacak
Anadolu kültürünü müziği ve dansı ile harmanlayan Anadolu Rüyası projesinin tanıtımı, İstanbul Topkapı Kültür Parkı’nda geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde yapılan etkinlik, farklı kültürlere de vurgu yapmayı amaçlıyor. Bu yılki tema olarak “Dört Kapı” belirlenmiş durumda. Dört Kapı teması çerçevesinde, Anadolu topraklarında geçmişten günümüze gelen Bektaşi, Gürcü, Pomak ve Süryani kültürlerinin zengin müzik ve dansları sahneye taşınacak. Toplamda 5 bölüm ve 17 sahneden oluşan gösteride, Uşak, Giresun ve İzmir’den yaklaşık 100 dansçının performansları sergilenecek. Ayrıca proje ekibinde 40 müzisyen ve 30 kişilik sahne arkası destek ekibi de yer alacak.
Anadolu Rüyası Dört Kapı gösterimi, 29 Haziran’da Ankara Büyükşehir Belediyesi Gençlik Parkı Büyük Tiyatro Sahnesi’nde izleyicilerle buluşacak. Biletler, Anadolu Rüyası’nın resmi internet sitesi üzerinden satışa sunulmuş durumda.
‘BU PROJE, TÜRKİYE’DE KENDİ ALANINDA YAPILAN İLK VE TEK ÇALIŞMA’
Projenin Kurucusu ve Genel Sanat Yönetmeni Okan Gürbüz, projenin detayları ve teması hakkında bilgi verdi. Gürbüz, “Anadolu Rüyası, yalnızca sosyal ve kültürel bir proje değil, aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projesidir. İlk kez 2015 yılında hayata geçirdiğimiz bu projeyi bu yıl 7’nci kez gerçekleştiriyoruz. Hedefimiz, Türkiye’nin dört bir yanındaki gençlere geleneklerini doğru bir şekilde aktarmaktır. Bu şekilde sosyal ve bilinçli bir nesil yetiştirme hedefindeyiz. Her yıl eş zamanlı olarak çeşitli illerde, öğrencilerimize geleneksel kültür, dans, müzik gibi eğitimler veriyoruz. Eğitim süreci toplamda sekiz ay sürmekte ve eğitim dönemiyle paralel ilerlemektedir. Öğrencilerimiz sahneye profesyonel dansçılar olarak değil, aday dansçılar olarak çıkmakta ve amatör bir ruhla profesyonel bir iş sunmaktadırlar.” dedi.
‘ANADOLU RÜYASI, BİR SAHNE SANATLARI PROJESİDİR’
Gürbüz, bugüne kadar 15 farklı ilde 2000’den fazla öğrenci eğittiklerini belirtirken, “Bu öğrencilerin her yıl sahne alması mümkün olmuyor ama yıl içerisinde ortalama 100 öğrenci, tematik hikâyelerle sahne alıyor. Dört Kapı temamız sunae; Gürcüler, Süryaniler, Bektaşiler ve Pomaklar gibi grupların kültürel hikâyeleri aktarılacak. Proje, klasik bir halk dansları gösterisinden öte bir sahne sanatları projesi olarak konumlanıyor. Öğrenciler, geleneksel kültür eğitiminin yanı sıra drama, makyaj ve kostüm gibi sanat dallarında da eğitim almakta. Bu yıl Türk Cumhuriyetleri ile iş birliği yapma hedefindeyiz. Projeyi İstanbul’dan başlayarak Ankara genelinde daha geniş kitlelere ulaştırmayı planlıyoruz.” şeklinde konuştu.
‘HEDEFİMİZ; AVRUPA VE UZAK DOĞU’YA AÇILMAK’
Gürbüz, bu yıl Eylül ayında Brezilya’da gerçekleştirilecek olan bir yarışmada Türkiye’yi temsil edeceklerini aktararak, “Projeyi Türk Cumhuriyetleri’nde de sahneleyerek geliştirmek istiyoruz. Öncelikli olarak çeşitli yerel yönetimlerle iş birliği içerisinde projeyi yürütüyoruz. İzmir’deki İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Giresun Belediyesi ve Uşak Belediyesi ile ortak çalışmalar yapmayı sürdürüyoruz. Bu bağlamda İpek Yolu Kamu Diplomasisi Teşkilatı ile ortak hareket ediyoruz. Hedefimiz, Türkiye’deki kültürel projeyi Türk Cumhuriyetleri’ne ulaştırarak, ardından Avrupa ve Uzak Doğu’ya açılmak.” ifadelerini kullandı.
‘BİZİM DANSLARIMIZ, DÜNYANIN BİRÇOK ÜLKESİNDE BULUNAMAYACAK ÇEŞİTLİLİĞE VE DERİNLİĞE SAHİP’
İpekyolu Kamu Diplomasisi Teşkilatı Başkanı Seyfullah Türksoy, Anadolu’nun kültürel zenginliğine dair şunları söyledi: “Folklor ve danslarımız, dünyanın pek çok yerinde bulunamayacak kadar derin bir çeşitliliğe sahip. Anadolu’daki kültürel mozaiğin sunduğu potansiyeli başka bir coğrafyada bulmak mümkün değildir. Bu açıdan Anadolu Rüyası topluluğini önemsiyoruz ve bu yönüyle proje desteklemeye değer.”
‘ÜLKEMİZİN HER KÖŞESİNDE EŞSİZ BİR DANS VE FOLKLOR ZENGİNLİĞİ BULUNUYOR’
Türksoy, projenin yalnızca uluslararası olarak değil, Türkiye içindeki kültürel tanıtıma da katkı sunacağını söyleyerek, “Ülkemizin dört bir yanında bulunan folklorik zenginlikleri tanıtarak, özellikle turistlerin Türk kültürünü daha yakından tanımasına yardımcı olmayı hedefliyoruz. Bu zenginliği mümkün olan en geniş kitleye ulaştırmak, kültürün tanıtımına büyük bir katkı sağlayacaktır.” dedi.
‘BU PROJEYİ KAMUOYUYLA PAYLAŞMAK SON DERECE DEĞERLİ’
Halk Bilimci ve Anadolu Folk Topluluğu Başkanı Göksenin İleri, “Anadolu Rüyası’nın geldiği nokta çok değerli. Türk devletlerini dolaşarak önemli programlar düzenledik. Bu projeyi kamuoyuna taşımanın önemi büyük. Okan’ın bayrağı devralarak bu yolculuğa devam etmesi bizleri de mutlu ediyor.” şeklinde görüş belirtti.