



TBMM Kartalkaya’daki bir otelde gerçekleşen yangına ilişkin araştırma komisyonu, AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok’un başkanlığında toplandı. Toplantıda, yangından etkilenen aileler dinlenerek yaşadıkları acıları paylaşma fırsatı buldu. Komisyon Başkanı Selami Altınok ve diğer milletvekilleri, 28 aileden oluşan toplam 57 kişi ile bir araya gelerek, onlara destek verdiler. Aileler, yangının getirdiği yıkımı anlatırken, duygusal anlar yaşandı ve komisyon üyeleri de gözyaşlarını tutamadı. Yangında kızı ve eşini kaybeden Hilmi Altın, “Bu davaya her ne pahasına olursa olsun sahip çıkacağımızı anlatmaya geldik. Sizlere nasıl bir cehenneme maruz bırakıldığımızı ifade etmeye geldik.” şeklinde konuştu.
Yangın sonrası aileler, “mağdur” kelimesinin toplumda sıkça duyulduğunu, ancak kendilerinin aslında “insan eliyle acıların içine atılmış” kişiler olduklarını belirterek, “Gazi Meclis’in huzurundayız. Tarihe geçecek bir emsal çalışma ortaya koymanızı bekliyoruz. Vicdanınızın sesiyle hareket edeceğinize eminiz. Bir an gözlerinizi kapatın, o cehennemde yaşananları hissedin. O gün pek çok hayat kaybedildi. Boş bir eve döneceğimi düşünmek her gün beni üzüyor. Artık hepimiz bir birimize bağlıyız.” ifadelerini kullandılar.
Bir baba olan Hilmi Altın, “2025’te Türkiye Cumhuriyeti ‘Aile Yılı’ olarak anılacakken, ‘güvenli ve çocuk dostu’ olarak tanımlanan otelde nasıl böyle bir haneye bu kadar acı yaşatılabilir? 36 çocuğun hayatı nasıl bu kadar kolay yok olabilir? Ne yazık ki en büyük yangın katliamı bizlere yaşatıldı. Yangın alarmı neden çalışmadı, neden tahliye planı yoktu, bu otele kim ruhsat verdi? Bizim yaşadığımızı hiçbir aile yaşamasın. Devletimizin bize adalet borcu var.” şeklinde konuştu.
‘HAYATIMIZ BİR ANDA DEHŞETE DÖNÜŞTÜ’
Yangında oğlunu kaybeden Zeynep Kotan, “Oğlum Ömür, Bolu’ya gönüllü kayak eğitmeni yardımcısı olarak gitmişti. Yangın haberini sabah 07.30’da öğrendik. Vefat sayısı için uzun süre resmi bir bilgi verilmedi. Oğlumun ölüm haberi bize geç ulaştı ve durumu öğrenirken yaşadıklarımız dehşetti. Oğlumu morgda gördüğümde sadece çaresizliğim arttı. 21 Ocak günü en büyük aile katliamı gerçekleşti, 78 can yitip gitti ve biz paramparça olduk.” dedi.
Bir başka mağdur aile üyesi olan Eray Bağcı, oğlu Eren’i anlatarak, “Eren hayata dolu bir şekilde bağlıydı, çok sevdiğim bir çocuktum. Bu bir kaza değil, yangın alarmı çalışmıyordu. Yangın tüpleri ya yoktu ya da uygun bir şekilde yerleştirilmemişti. Çalışanlar, ilk dumanı gördüklerinde kendi canlarını kurtarmaya çalıştı. Gerçekler saklanmamalı ve sorumlular hak ettikleri cezalara çarptırılmalıdır. Adalet sağlanmadığı sürece başkalarının hayatı da tehlikede olacak. Lütfen bu cinayetin yaşandığı otelin yerinin başka bir otele verilmesine izin vermeyin. Orası, kaybettiğimiz canların anısına bir anıt haline gelmeli.” diye belirtti.