Sohmarik Yaylası, Erzincan şehir merkezine yaklaşık 100 kilometre mesafede yer alıyor. Yolculuk esnasında Erzincan’dan Kemah ilçesine bağlı Yücelen köyüne kadar olan kısım asfalt iken, kalan 17 kilometre ise toprak yoldan oluşuyor. Yöre halkı tarafından ‘saklı cennet’ olarak adlandırılan bu yayla, yaz aylarının en sıcak günlerinde bile serin havasıyla doğaseverleri çağırıyor. Eriyen kar sularıyla beslenen göletin yanı sıra, endemik bitkilere ev sahipliği yapan yayla, koruma altında olan çengel boynuzlu dağ keçileri, yaban keçileri, bozayı, vaşak, ur keklik gibi birçok hayvan türüne de ev sahipliği yapıyor.
FOTOĞRAFÇILAR AKIN EDİYOR
Ulaşım zorluklarına rağmen Sohmarik Yaylası, doğa tutkunları ve fotoğraf sanatçıları için cazibe merkezi haline gelmiş durumda. Bir grup doğasever, zorlu bir yolculuğun ardından bu eşsiz doğal güzellikleri keşfetmek için bölgeye akın etti. Avukatlık mesleğini yürütmenin yanı sıra izcilik faaliyetlerine de katılan Arda Kaan Aktekin, “Sohmarik Yaylası yüksek rakımı ve doğal güzellikleri ile hem gezip görmek, hem de izcilik kamplarımızı burada gerçekleştirebilmek adına değerli bir yer. Erzincan’da bu tür doğal güzelliklerin bulunduğunu bilmek ve bu yerlere ulaşabilmek bizim için çok önemli. Birçok güzellik var ama bazen ulaşım zorluğu yaşıyoruz. Buraya büyük oranda kendi aracımızla geldik, sadece 20 dakikalık patika yoldan yürüyerek ulaşabildik. Eşsiz doğası ve buzul gölünü görmek harika bir deneyimdi. Çiçekler, böcekler ve farklı bitkilerle dolu bir yürüyüş rotasında bulunmak gerçekten keyif verici” ifadelerini kullandı.
‘KAYNAKTAN SU İÇME FIRSATIMIZ OLDU’
Yaylanın doğaseverler ve endemik bitki meraklıları için önemli bir yer olduğunu dile getiren Aktekin, “Burada başka yerde göremeyeceğiniz kertenkele türleri ve dağ keçilerini yakından görme fırsatımız oldu. Su son derece temiz, oksijen seviyesi çok yüksek ve alan oldukça güzel. Kaynağından su içme imkanı bulduk; başka yerlerde tadamayacağımız lezzette bir suydu. Her yer dağlarla çevrili ve her noktada bir kaynak suyu akıyor. Gerek yürüyüş rotaları gerekse çevremizdeki manzara ile burası gerçekten eşsiz bir doğa harikası. Herkesi burayı görmeye davet ediyorum” dedi.
‘TURİZM CENNETİ OLMAYA ADAY’
Yaylayı görmek için İstanbul’dan gelen bilgisayar mühendisi Muhammet Melih Yurt ise “Tatilimizi en güzel şekilde değerlendiriyoruz. Eşsiz Munzur manzaraları eşliğinde yaylaya geldik. Burası sadece göl, kar ve manzaralardan ibaret değil. Doğal güzellikler ile çeşitli sporları deneyimleme şansı bulduk; doğa yürüyüşü ve trekking gibi aktiviteler gerçekleştirdik. Bu bölge, Doğu Anadolu’nun turizm cenneti olmaya aday. Burası İzlanda ya da İsviçre Alplerinden hiç de farklı değil. Eğer bu görüntüleri İngilizce ya da Fransızca paylaşırsam, Avrupa’nın birçok yerinde ilgi uyandırır. Yerli ve yabancı turistlere sesleniyorum; bu muhteşem manzarayı görme fırsatını kaçırmasınlar. Şu an tam mevsimi; eşsiz dağlar ve mavi bir gölet etrafındayız. Herkesi bu güzellikleri keşfetmeye davet ediyoruz” şeklinde konuştu.