Sevilay ÇOBAN
Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası (KUTSO) Yönetim Kurulu Başkanı ve GÜROK Yönetim Kurulu Başkan Vekili Esin Güral Argat, kentin sürdürülebilir ekonomik geleceği için yapılan stratejik politikalar ve projeleri içeren Kütahya Kalkınma Planı’nı kamuoyuna açıkladı.
Plana ilişkin bilgiler veren Argat, dolar kuru, ihracat, ekonomik konjonktür, turizm sektörü ve pazar hedefleri hakkında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Teşvik sistemindeki güncellemeleri değerlendiren Argat, “Geçmişte daha az gelişmiş bölgelere yüksek teşvikler veriliyordu. Benim düşünceme göre, artık bölgesel teşviklerden çıkılıp sektörel teşviklere yönelmemiz gerekiyor” dedi.
Teşvik politikalarının etkili olduğu sektörlerin gelişim kaydettiğine dikkat çeken Argat, “Daha önce turizm sektörüne yapılan teşviklerle bu alanın bugünkü durumunu elde ettik. Bu, doğru bir yaklaşım oldu” ifadelerini kullandı. Savunma sanayisindeki stratejik önemi vurgulayan Argat, sağlık sektörünün de pandemi döneminde kendini net bir şekilde gösterdiğini kaydetti.
“Süreci yönetmek için pazar çeşitliliği şart”
2024 yılı için %80-85 kapasiteyle çalıştıklarını belirten Argat, “İhracat kapasitemiz yüksek. Ancak bu yıl olağanüstü bir daralmayı hissetmekteyiz. Bu durumu aşmak için pazar çeşitliliği sağlamak zorundayız. Sadece belirli bölgelerle sınırlı kalmamalıyız. Bilindiği üzere Avrupa Birliği, Türkiye için en uygun pazardir” dedi.
Çözüm olarak Amerika Birleşik Devletleri’ne yatırım yapılacağını ifade eden Argat, “Orada satış dağıtım kanallarımız ve showroom’umuz mevcut. Bu bölgedeki şirketlerle aynı standartta hareket etmemiz gerekiyor. Aksi halde, ihraç ettiğimiz ürünler dağıtıcıların elinde kalıyor ve sadece fiyat üzerinden değerlendiriliyor” şeklinde konuştu.
Bu nedenle, kendilerine ait satış dağıtım kanallarını oluşturduklarını söyleyen Argat, “Pandemi döneminde New York’taki showroom’u açtık ve New Jersey’de bir depo kurduk. Ayrıca Horeka yatırımıyla pazar çeşitliliğine yöneldik. Daha çok ev grubunda faaliyet gösterirken, şimdi Horeka’ya geçiş yaptık. Her zaman yatırım yapmak zorundayız; bu, pazar çeşitliliğini sağlamanın bir yolu” dedi.
“Yerelleştirmeden satamayız”
“ABD pazarında 50 Türk markası bulunmaktadır” diyen Argat, “Bu oldukça büyük bir pazar. Amerika, dünya üretiminin üçte birini gerçekleştirmektedir. Ticaretimize baktığımızda ise Türkiye olarak neredeyse hiç ürün satamıyoruz. Kendi ürettiğimiz ürünlerin her yerde satılabileceğini düşünmek doğru değil” şeklinde açıklama yaptı.
Argat, Amerika’nın tüketim alışkanlıklarını ve standartlarını anlamanın önemine değinerek, “Ambalaj tipini ve üzerinde yazan bilgileri yerelleştirmeniz gerekiyor. Bu konuda çok az firma başarılı olabiliyor. Örneğin, Çin pazarına girmek son derece zor. Ancak bu tür çalışmaları gerçekleştirmek zorundayız. Pazar çeşitliliği her zaman işe yarar” dedi.
Dijitale 25 milyon dolar yatırım planı
Argat, pazar daralmasıyla ilgili sorunlara da değinerek, “Yatırım iştahı, Türkiye’nin koşullarından bağımsız olarak Avrupa’da da daralmış durumda. Özellikle son dönemde savaş durumu tüm sektörleri etkiliyor. Ekonomik konjonktür ve dünya genelindeki olumsuz gelişmeler, yatırım iştahını azaltmış durumda. Buna karşın, yenileme ve kapasite artırma yatırımlarımız devam ediyor. Son iki yılda dijital dönüşüme 9 milyon dolar yatırdık ve toplamda bu rakamı 25 milyon dolara çıkaracağız” dedi.
“2 saniyede tekliflendiriyoruz”
Argat, sanayi üretiminin otonom teknolojilerle güncellenmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Şirketlerin organizasyon şemalarının bu yenilikçi teknolojilere göre güncellenmesi önem taşıyor. Şirketler, nasıl fayda sağlayacaklarına ve katma değer yaratacaklarına dikkat etmelidir. Bu yalnızca kaynak ayırmakla alakalı değil; tam anlamıyla bir kültürel dönüşüm gerekmektedir. Son iki yıldır bu alanda önemli çalışmalar yaptık. Tüm süreçlerimizi yeniden tanımladık ve bir yapay zeka ekibi kurduk. Bu sayede tekliflendirme işlemlerini 2 saniye içerisinde tamamlıyoruz” şeklinde bilgi verdi.
Yeni sektörler ekleyeceklerini vurgulayan Argat, “İçinde bulunduğumuz sektörlerde derinlemesine büyümek istiyoruz. FMCG, yeni girdiğimiz bir alan ve bu alanda büyüme stratejimiz mevcut. Üzerinde çalıştığımız birkaç sektör var ama bunları şimdilik paylaşmıyoruz. Cam ve ambalajda büyümeye devam ederken, turizmde Maldivler’de büyüme planlayarak pazarı çeşitlendireceğiz. Kriz dönemlerinde, detaylara hâkim değilsek ve mikro yönetim yetkinliğimiz yoksa bu durumda zorluklar yaşayabiliriz” dedi. Türkiye dışındaki yatırımlara da açık olduklarını belirten Argat, bu şekilde büyümeyi önemli bulduğunu ifade etti.
Kur düşüklüğü turizmi de etkiliyor
Turizm sezonu hakkında da bilgi veren Esin Güral Argat, İran-İsrail savaşının sektöre etkilerinin henüz hissedilmediğini bildirdi. Argat, “Talep açısından sezona iyi başlangıç yaptık. Bununla birlikte kârlılık oranları çok düşük. Turizm sektörü iyi bir potansiyele sahipken, maliyetler sürekli artıyor; ancak tur operatörlerinin baskısıyla bunu fiyatlara yansıtamıyoruz. Döviz kurunun düşüklüğü ihracatçıları olduğu gibi turizmi de olumsuz etkiliyor. Geçen yıla göre daha kötü bir durumdayız. Hedeflerde %5-10 arasında sapma olabileceğini düşünüyoruz ama bunu tutturabiliriz” dedi. Argat, özellikle Avrupalı turistlerin harcama tutumlarının olumsuz yönde değiştiğini ifade etti.
“Kütahya, kalkınmaya girişimcilikle başlayacak”
Kütahya Kalkınma Planı’nın, şehrin özgün ihtiyaçlarına ve ulusal hedeflere katkı sağlayacak şekilde 6 ayaktan oluştuğunu belirten Esin Güral Argat, “Kütahya, sahip olduğu jeostratejik konum, sanayi birikimi ve kültürel zenginliğine rağmen 2017’den bu yana ekonomik olarak ivme kaybetti. Küçük adımlarla ilerlemek yeterli değil; büyük ve kararlı bir dönüşüme ihtiyaç duymaktayız” dedi.
Sanayi, turizm ve tarımda yeni atılımlara gereksinim duyan kentte, en büyük sorunlardan birinin iş gücünü kente kazandırmak olduğunu belirten Argat, “Girişimcilik ekosistemini geliştirerek bu ivmeyi artırmak istiyoruz” şeklinde konuştu. Girişimcilik programının yarın başlayacağını vurgulayan Argat, KUTSO raporunda ilin büyüme patikasını onarmak ve yüksek katma değerli bir yapıya taşımak için üç kritik alanın belirlendiğini aktardı.
Bu alanlar; Kütahya’nın tanınmış seramik sektöründe ileri işleme yapılması, bor madeninin katma değerli kimyasallara dönüştürülmesi ve otomotiv yan sanayinin Bursa-Eskişehir-Manisa eksenine entegre edilmesi olarak sıralandı. Argat, “Rapor yalnızca sorunları belirlemiyor; uygulanabilir, net zaman çizelgesine sahip ve kurumlar arası uyumu önceliklendiren politikalar da öneriyor. Bu çalışmayı herkese ortak olma çağrısında bulunuyoruz. Kamu kurumları, özel sektör, akademi, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarını bu vizyona katkı sunmaya davet ediyoruz. Bu stratejik adımlar doğrultusunda, Türkiye için üretmeye ve Kütahya için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
