AKTOB Başkanı Kavaloğlu, zorlu bir coğrafyada turizm faaliyetleri yürüttüklerine dikkat çekti. Turizmin ulusal bir sektör olduğunu vurgulayan Kavaloğlu, “Sektör genellikle siyasetin üstünde değerlendirilmesi gereken bir alan; Ancak çevremizdeki savaşlar ve gerginlikler turizmi olumsuz etkiliyor. Buna rağmen, 30 Haziran itibarıyla rakamlar, Antalya’da 6 milyon 250 bin kişiyi geçti ve bu, geçen seneyle neredeyse aynı düzeyde. Bu yıl 18 milyon hedefi koymuştuk. Ancak mevcut gerginlikler nedeniyle, mevcut hedefimiz geçen yılki sayının korunması ve üzerine çıkılmasıdır. Dolayısıyla geçen yıl elde edilen 17 milyon turist sayısına ulaşmak bizi oldukça mutlu edecektir” dedi.
‘TEMMUZ VE AĞUSTOS’UN ÖNEMİ
Temmuz ve ağustos aylarının turizm sektörü açısından kritik olduğunu ifade eden Kavaloğlu, “Geçen yıl temmuz ayında Antalya’ya yaklaşık 2 milyon 800 bin turist geldi. Bu rakama ulaşmak temel hedefimiz. Çünkü yüksek sezon olan bu iki ay, karlılığımızın yüzde 50’sinden fazlasını oluşturduğumuz dönem. Haziran, temmuz, ağustos ve eylül ayları, toplam karlılığımızın yüzde 80-85’ini oluşturuyor. Ancak temmuz ve ağustos, neredeyse yıllık gelirimizin yarısını sağladığımız aylardır. Bu nedenle bu iki aydaki performans, yılın genelini şekillendirecek.” şeklinde konuştu.
‘KONAKLAMA SORUNLARI’
Kavaloğlu, yılın ilk altı ayındaki turist sayısının geçen yılkiyle aynı seviyede olmasından memnun kaldıklarını belirtti. Bununla birlikte, “Bilinçli bir şekilde gözden kaçırmadığımız bazı hususlar var. 2023 ile 2024 arasında yabancıların konaklama sürelerinde, ortalama bir gece azalma görüldü. Gelen turistlerin yaklaşık yüzde 10-15’i otellerde konaklamıyor, alternatif konaklama yerlerinde kalıyorlar. Bu durum, bazı bölgelerdeki doluluk oranlarını olumsuz etkileyebilir. Ancak genel olarak Antalya’da bu tür bir sorunla karşılaşılmıyor; kalan yerlerde doluluk oranları, geçen yıla göre düşük seyrediyor.” ifadelerini kullandı.
‘BAŞARILI BİR HAZİRAN’
Kavaloğlu, haziran ayının nisan gibi başarılı geçtiğini belirtti. “Nisan ayında Ramazan Bayramı ve Paskalya’nın peş peşe gelmesi, büyük bir etki yarattı. Haziran ayında Kurban Bayramı’nın yanı sıra Almanların Yortu bayramı olarak bilinen Pfingsten tatilleri de aynı dönemde gerçekleşti. Geçen yıl 3 Haziran’da Alman tur operatörü FTI iflas etti ve bu durum, rezervasyonların etkilenmesine neden olmuştu. Bu yıl ise, o tarihlerde büyük bir sıkıntı yaşamadık.” diye ekledi.
‘EYLÜL VE EKİM AYLARI İÇİN İYİ PROJEKSİYONLAR’
Kavaloğlu, haziran sonu itibarıyla gelen 6 milyon 250 bin turistin önemine vurgu yaparak, “Bütün zorluklara rağmen geçen yılın altına düşmememiz değerli. Ancak performansımızın esas başarısı, temmuz ve ağustos aylarında belli olacak. Eylül ve ekim ayları iyi bir seyir izliyor. Kasım’da sezonun uzamasını bekliyoruz ve iklim koşullarının da buna olumlu katkı sağlayacağı yönünde işaretler var.” dedi.
‘TURİZMDE GÜÇLÜ BİR DİRENÇ VAR’
Kavaloğlu, Antalya’nın en önemli pazarı olan Rusya ile daha önce üçüncü sırada bulunan Ukrayna arasındaki savaş durumuna da değinerek, “Rakip ülkelerden biri bizde olduğu kadar zorluklar yaşasa, ekonomiyi iki yıl boyunca toparlayamaz. Turizmde ciddi bir dirayete sahip olduğumuzu, sektör yatırımcıları, çalışanları ve yöneticileriyle birlikte çıkardığımız zorlukların üstesinden gelebilmiş bir sektör olduğumuzu belirtmek istiyorum. Ancak şu an İsrail-İran gerilimi ve diğer gelişmeler nedeniyle yönümüz zor bir döneme doğru gidiyor. Rusya-Ukrayna savaşı, bizim için çok önemli bir kaynak pazar.” şeklinde konuştu.
‘RUSLARIN İlk TERCİHİ TÜRKİYE VE ANTALYA’
Kavaloğlu, Rusların tercih ettiği ilk destinasyonun Türkiye ve Antalya olduğunu belirterek, “Avrupa’da İngiltere ve Almanya gibi önemli pazarlarda en çok tercih edilen yer değiliz. Ancak Ruslar ve Ukraynalılar için en yüksek tercih edilen destinasyonuz. Polonya ve İngiltere’den gelen verilerde olumlu bir gidişat var. Ancak hem Rusya hem de Almanya’dan beklediğimiz artışı halen yakalayamadık. Bu nedenle temmuz ayı kritik bir öneme sahip.” açıklamasında bulundu.